Kleptomani (Çalma Hastalığı) Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Kleptomani (Çalma Hastalığı) Nedir?
Kişinin maddi anlamda alım gücü olmasına ve hiçbir ihtiyacı olmamasına karşın başkasına ait olan nesneleri çalma dürtüsüne karşı koyamamasına kleptomani denir. Kleptomani, halk dilinde “çalma hastalığı” olarak da bilinir. İstemsiz olarak çalma hastalığına sahip olan kişilere “kleptoman” denir.
Tarihte bilinen ilk kleptomani vakası bir kadında tespit edilmiş olsa da zaman içerisinde kadın, erkek fark etmeksizin her bireyde olabileceği görülmüştür. Böylelikle cinsiyet faktörün bu hastalık için bir etken olmadığı anlaşılmıştır. Genel vakalara bakıldığında kadınların sayısının daha fazla olmasını, terapi alma ve tedavi olma noktasında kadınların erkeklere oranla daha gönüllü olmasına bağlamak yanlış olmaz.
Klinikteki vaka örneklerinin sınırlı sayıda olması, bireylerin kendilerini gizleme eğiliminde olmalarından kaynaklabilir. Bu bireyler toplumda damgalanma, hukuksal bir ceza alma gibi endişeler taşıyabilmektedir.
Kleptomanlar gizli yerlerden ziyade market, alışveriş merkezi gibi halka açık yerlerdeki ürünleri çalmayı tercih etmektedir. Hastaların bazıları özellikle yakınlarının eşyalarını çalmaktadır. Çalma eyleminin hemen ardından, çalınan eşyaları geri verme eğilimi içinde olurlar.
Kleptomani Belirtileri Nelerdir?
Çalma hastalığı olan bireyler, çalma eylemine yönelik planlama yapmadan ani bir kararla ve herhangi bir suç ortağı olmadan çalma davranışı sergiler. Bu çalma eylemini öfke yahutta intikam alma isteği halinde gerçekleştirmezler. Bu eylem bir amaç barındırmaz. Hedeflenen çalınan nesneye ulaşmak değil sadece o eşyayı, ürünü çalmış olmaktır.
Bu kişiler için, çaldıkları eşyanın maddi bir değeri olup olmadığının ehemmiyeti yoktur. Çalınan eşyayı alabilecek ekonomik güce sahip olmaları durumu değiştirmez. Çalınan eşyayı geri vermeye çalışma davranışı sıklıklıkla gözlemlenmektedir. Bu eşyayı fark edilmeden yerine koyamacaklarsa kimsenin bulamayacağı bir şekilde saklamayı tercih ederler. Bazı hastalar ise çaldıkları eşyanın parasını bir şekilde ödemeye çalışabilir. Çalınan eşyayı bağışlama, sevdiği kişilere hediye etme, o eşyanın miktarınca bir bağış yapma gibi telafi davranışları sergilerler.
Çalma hastalığı olan bireyler, çalma davranışını sergilemeden önce gerginlik seviyeleri artsada çalma eylemi gerçekleşirken haz alıp, mutlu olurlar. Çalma eylemi sona erdiğinde duygusal doygunluğa erişme sonucu rahatlama oluşur.
Bu bireyler, çalma davranışı sonrasında vicdan azabı ve yakalanma korkusuyla endişeye kapılırlar. Bu olumsuz düşünceler kendi vücutlarına zarar vermelerine sebebiyet verebilir. Depresyona girme, alkol ve madde bağımlılığı eğilimi görülebilir.
Çalma Hastalığı Neden Olur?
Kleptomaniye neden olan fizyolojik ve psikolojik belli başlı nedenler vardır.
Kleptomani nedenlerini sıralarken ilk akla gelen dürtü kontrol ve davranış bozuklukları ile ilişkili olabileceğidir. Beyin hastalıkları ve sinir hastalıklarıyla da ilgili olabilir. Geçirilen bir beyin travması sonrası çalma hastalığı görülebilir.
Psikolojik olarak çalma eyleminin rahatlatıcı özelliğini bulunması bu davranışı tetiklemektedir. Bu çalma davranışına; aileden / çevreden ihtiyaç duyulan sevginin karşılanmaması ve yeteri kadar ilgi görmüyor olmak neden olabilebilmektedir.
Kleptomaninin Tedavisi Nasıl Olur?
Çalma hastalığına sahip bireyler yargılanma ve hukuksal anlamda ceza alma gibi nedenlerden dolayı kendilerini gizleme eğiliminde oldukları gözlemlenmektedir. Bu durum psikolojik bir destek almaktan kaçınmalarına neden olabilir. Kleptoman bireyler farklı şikayetlerle müracaat edebildikleri gibi, çalma hastalığına eşlik eden başka patolojiler de olabilir.
Kleptomani tedavisinde; davranışçı terapi yöntemleri, psikoanalitik yönelimli psikoterapiler ve ilaç tedavisi gibi yöntemler kullanılmaktadır.
Doğrudan kleptomaniye yönelik bir ilaç tedavisi bulunmasa da davranış bozukluklarına yönelik verilen ilaçlar ve duygu durum düzenleyici ilaçların kullanıldığı bir tedavi planı yapılabilir.
Bilişsel davranışçı terapi kleptomanide oldukça etkili bir yöntemdir. Kleptomani tedavisinde BDT ve ilaç bir araya gelirse yalnız ilaç ile yapılan tedavilerden daha başarılı sonuçlar alınmaktadır. Kleptomanlarda içgörü kazandırmanın hedeflendiği psikoterapi yöntemleri oldukça etkilidir. Ancak bu yöntemlerin tam olarak iyileşme sağlayabilmesi için hastanın iş birliği içerisinde olması oldukça önemlidir.
Hastaların bazıları çalma eylemini gerçekleştirmemek için alışveriş yapmayı bırakmaktadır. Bu durum kısa bir süre etkili olsa da problemin tamamen ortadan kalkmasını sağlamaz. Bu yöntemin aksine çalma eyleminin gerçekleştirildiği yere gitmek ve çalınan eşyanın ücretini ödemek iyileşmeyi daha etkili bir hale getirir. Hastalığın geç fark edildiği durumlarda süreç daha da zorlaşır ve iyileşme oranı oldukça düşer. Hastanın kleptomaniye eşlik eden bir depresyon yahutta anksiyete yaşanması tedaviyi zorlaştıran nedenlerdir.
Kleptomani geri plana atılarak hastadaki diğer bozuklukların tedavi edilmesine yönelmek ve böylelikle çalma eyleminin de son bulacağını düşünmek en yaygın hatalardan biridir. Ancak unutulmamalıdır ki; kleptomani özenle çalışılması gereken başlı başına bir bozukluktur.
Yazı içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.