Hezeyan (Sanrı) Nedir?

Hezeyan Nedir?

Sanrılar, aksi yönde kesin kanıtlar bulunmasına rağmen devam eden inançlardır. İnsanların büyük çoğunluğu düşünceleri ve gerçeklik arasında ayrım yapabilir. Ancak bazı durumlarda ,
 düşünceler ve gerçeklik arasındaki sınırlar bulanıklaşabilir ve zihnimizden geçen düşünceleri ve inaçları gerçekmiş gibi kabul edilebiliz. Tanımladığımız bu durumu sanrı (hezeyan) olarak nitelendirebiliriz.

Halüsinasyon (Varsanı) Nedir?

Halüsinasyon, gerçekte var olmayan uyaranların; duyularla algılanması demektir. Bu uyaranlar kişinin görebildiği, tadabildiği, dokunabildiği, duyabildiği ve ya koklayabildiği şekilde görülebilir.

Sanrı ve Varsanı (Halüsinasyon) Farkı Nedir?

Halüsinasyonda beş duyu organı etkinken, hezeyanlarda inançlar etkilidir. 

 Hezeyan (Sanrı) Türleri Nelerdir?

• Nihilistlik Hezeyanlar

Kişi, bir organının olmadığı yönünde bir inanca sahiptir. İç organlarından birisinin durduğu ve ya çalışmadığına yönelik inançları olabilir. Ayrıca kişinin hiç var olmadığına ve ya ölü
olduğuna ilişkin inançları içerebilir. Örneğin : "Bana neden tıbbı müdahale yapmaya çalışıyorsunuz ki ben zaten çoktan öldüm." Şeklinde bir söylemi olan birisi Nihilistik Hezeyan yaşamaktadır.

• Perseküsyon Hezeyanları

Kişi çevresindeki insanların, kendisine zarar vereceğine ve ya kötülük yapacağına yönelik bir inanca sahiptir.Bazı durumlarda geniş kitleleri de içerebilir. Örneğin : "Özel kuvvetler peşimde ve bana suikast düzenlemeyi planlıyorlar"
 şeklinde bir söylemi olan kişi, perseküsyon hezeyan yaşamaktadır.

•  Grandiyöz Hezeyan

Bu inanç şeklini ise kişi güç, statü ve zenginlik oluşturur. Kişinin bulunduğu konumdan kendisini çok daha fazla zengin ya da çok daha fazla güçlü olduğuna yönelik inançları vardır. 
Örneğin kişinin maddi durumu kötü olmasına rağmen "benim 340 uçağım ve 230 tane tankım var" şeklinde bir söylemde bulunuyorsa, bu kişinin grandiyöz hezeyan yaşadığını söyleyebiliriz. 

•  Referas Hezeyanlar

Bu hezeyan türünde birey, çevresindeki olaylara yönelik çarpık bir algılamayla birlikte kendisine anlamlar çıkarabilir. Çevresindeki insanların onun hakkında konuştuğuna yönelik inançları olabilir.
Örneğin: "Bak televizyonda yine beni hakkımda konuşuyorlar, bana bir zarar verecekler." şeklinde bir inanca sahip birisi hep perseküsyon hemde refans hezeyan yaşamaktadır. 

•  Düşünce Çekilmesi

Bu hezeyan çeşidinde kişi, kendi düşüncelerini insanlar ya da olumşumlar tarafından çekilip alındığı inancına sahiptir.
Örneğin: " Uzaylılar düşüncelerimi aldığı için düşünemiyorum" diyen biri düşünce çekilmesi yaşamaktadır.

• Düşünce Sokulması

Kişi, şu andaki düşüncelerinin başka insanlar ve ya oluşumlar tarafından kendi zihnine verildiğine yönelik inanca sahiptir. Örneğin " Kaynanam bana büyü yaptı ve ayıp düşünceler koydu beynime" söyleminde bulanan
kişi düşünce sokulması yaşamaktadır.

•  Kıskançlık Hezeyanları

Evli ve ya ilişkisi olan bireyin, ortada herhangi bir kanıt olmaksızın partnerinin kendisini aldattığına inanması şeklindeki yanlış inançlardır. Birey, alakasız ipuçlarını kanıt olarak sunabilir.
Örneğin: " Bak bilgisayarında çocukluk fotoğrafını buldum beni aldattığını biliyordum." diyen birisi kıskançlık hezeyanları yaşamaktadır.

• Erotomani

Kişinin konum olarak kendisinden yukarıda, kişilerin kendisinden hoşlandıklarına yönelik sahip olunan inançlardır. Örneğin " Dünyaca ünlü futbolcu benden çok hoşlanıyor. Hatta attığı son golden sonra bütün sevincini bana adadı."
şeklinde inanca sahip olan birey, Erotomani yaşamaktadır.

 Sanrısal Bozukluk Tedavisi Nasıl Yapılır?

Tedavi sürecinde ilk adım olarak bu inançların kaynağı tespit edilmelidir. Bu durumun başlangıcı psikolojik olabileceği gibi kişinin yoğun yaşadığı stres, ya da madde kullanımı gibi durumlarda da görülebilir.
Tedavi sürecindeki en önemli etmenlerden bir tanesi de danışanın terapistle, terapistin de danışanla kurduğu bağlardır. Bu bağlar ne kadar kuvvetli olursa danışanın gidişatı da o kadar iyi olur. Hezeyanlara sahip bireyler, inançları noktasında karşı yönde kesin kanıtlar olmasına rağmen inanmaya devam edebilirler. Bu noktada bu inançları rasyonel bir temele oturtmaya çalıştığımızda çelişkiler ortaya çıkacaktır ve ortaya çıkan bu çelişkileri danışana ustaca gösterebilmek, terapistin kişisel becerisine kalmıştır. Terapist, inançların içine girmeli ve rasyonel temele oturmayan noktaları danışana göstermelidir.
Örneğin : "Mit beni izliyor" diye söylemde bulunan danışana "Mit kimleri izler" ya da "Mitin seni izlemesi için ne sebep olabilir" gibi sorularla bu inançların temelleri sarsılabilir. Gidişatı blirleyen 
bir diğer nokta ise danışanın bu rahatsızlık nedeni ile çevresindeki bağları ne kadar kopardığıdır. Kişi hezeyanları nedeni ile çevresinden uzaklaşmış ve kendi içinde bir dünya kurmuş ise 
gidişat biraz daha kötü olabilir. Böyle bir durumda danışanın tekrardan dış dünyayla iletişim kurması adına terapistin adımlar atması gerekebilir.

Yazı içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.